Gerçek Açıklandı

AK Parti’de Sessiz Çöküş Uyarısı AK Parti’de Sessiz Çöküş Uyarısı: “Bu Ortamda Sandığa Gidersek Kaybederiz” Ankara kulislerinin yerel adı Ankara kulislerinin sınırları içindeki isim gazetecisi Nuray Babacan, iktidar cephesinde giderek artan hastalıklar ve kapalı kapılar takip edilen dile getirilen endişeleri hakkında bir köşe yazısıyla kamuoyuna taşındı. Babacan’ın kaleme aldığı analizde, AK Parti içerisinde hem mevcut hem de geçmişte etkin rol oynamış bazı isimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dair tedirginlikleri açıkça yer buldu. Parti içinde oluşan görüşe göre, “bu atmosferde sandığa gidilirse sonuç kaçınılmaz: Kayıp.” İmamoğlu’nun Tutuklanması Ters Tepti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun bir aydan uzun süredir devam eden Silivri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı, siyaset sahnesinde büyük yankı uyandırdı. “Yolsuzluk” iddialarıyla tutuklanan İmamoğlu’na kamuoyundan gelen destekçiler, son kamuoyunda yoklamalarına da yansıdı. Birçok ankette İmamoğlu’nun oy oranında 8 ila 10 puanlık artış gözlemlendi. AK Parti içinde ise bu seçeneklerin planlandığı gibi etkili olmadığı, aksine muhalefetin konsolide olduğu yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Nuray Babacan’ın aktardığına göre, İmamoğlu’na yönelik operasyonun ardından yaşanan gelişmeler, partideki bazı isimlerin “gidişatın kontrol aşamasında kaldığı” için üyelerin dillendirmesine neden oldu. Erdoğan Yalnızlaştı, Yorgunluk Gözle Görüyor Babacan’ın köşelerine taşıdığı değerlendirmelerden en dikkat çekenlerden biri şu oldu: “Süreci doğru yönetemedik. Tüm yük Cumhurbaşkanı’nın rakibinin omzunda kaldı. Okça konuşmasıyla mücadeleye giren bir lider görüntüsü verdi. Yoruldu. Ekonominin bu denli etkilenmesi öngörülmemişti. Kayyum atamaları bu yüzden rafa kaldırıldı. Bu gidişle seçime sanıldığına gidilse, katılırız.” AK Parti içinde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Erdoğan’ın kararının kapsamlı bir şekilde itilmesi ve ayrıntılı kadroyla çalıştırma biçiminin tamamen değiştiği vurgulanıyor. Parti içi kaynaklar, Erdoğan’ın artık sadece bölen liderler üzerinden bilgilendirildiğini, sistemle halk ya da parti arasında bir bariyer yarattığını belirtiyor. “Bu Gidişle Azerbaycan ya da Türkmenistan Modeline Yaklaşıyoruz” Nuray Babacan’ın yazısındaki bir başka kırılma değerlendirme ise sistemin otoriterleşmeleri kurtuluşa dair endişelerdi. Parti içinden bazı sağlık şu ifadeleri kullanıldı: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte her şey değişti. Eskiden en az istişare yapılırdı, şimdi o da kalmadı. Parti yönetimi artık yalnızca durduruldu. Bu gidişle ya Azerbaycan ya da Türkmenistan gibi olacak. Sistem, farklı seslere tamamen kapandı.” Sistemin Krizi ve Sandık Korkusu Bu değerlendirmeler, AK Parti’nin yalnızca yönetim şekline değil, gelen seçimlerin sonuçlarında büyük bir güvenliksizlik olduğunu ortaya koyuyor. Sandıktan sonra gelecek bir yenilginin kaçınılmaz olduğunu düşünen kesimler, Cumhurbaşkanlığı sisteminin yarattığı yapısal aralıklardaki seçimlerde kesinti mümkün olmayan bir dayanıklılığa neden olabileceğini düşünüyor. Babacan’ın yazdığı, Erdoğan’ın yazdığı bile gelen “yoruldu” ve “yalnızlaştı” yorumlarının artık gizli kalamadığını gösteriyor. Görünen o ki, AK Parti içinde yaşanan bu sessiz çözülme süreci, yakın gelecekte daha da ortaya çıkabilir.